Bu sloganı en son ne zaman attığımı hatırlamıyorum ama ilk kez nerede duyduğumu çok iyi hatırlıyorum. Eminönü'nde bir miting veya gösterideydik. Üniversiteli abilerin endişeli göründüğü bir ortamdı ve sonra Dev Yol kitlesinden, "Ho Ho Ho Chi Minh, iki üç, daha fazla Vietnam, Ernesto'ya bin Selam" diye bir gürleme geldi. Ben, henüz yeni yeşillenmiş lise birli olarak, "Ho Ho Ho" ve devamı hoşuma gitmişti ama birşey anlamamıştım. Leo Huberman'ın "Sosyalizmin Alfabesi"ni ve Harun Karadeniz kitaplarını yeni okumuştum, "sömürü" falan gibi konuları, emperyalizmi biliyordum, ama bu "Ho Ho Ho" da neydi, veya kimdi?! Bizim tıfıl liseliler kolundan kopup bir abiye "Bu ne demek?" diye çekine çekine sorduğumu, onun da bana yukardan bakarak (iyice ufalmıştım orada), "Bilmiyor musun?" diye yüksek perdeden birşeyler söyleyip sonra beni sepetlediğini hatırlıyorum -ki bu nedenle iyice öğrendim sloganı! 1970'lerin en cıvcıvlı ikinci yarısında bu sloganı Mahir Çayan'ın kurduğu cephenin ardılı devrimciler atıyorlardı...
Vietnamlılar şaka maka koskoca ABD'yi yenip, dünyanın gidişatını değiştirdiler. Şimdi politikanın lüzumu yok, ayrıntısına girmeyeceğim, ama gerçek 1968'li entelektüellerle sohbet ederken bulunduğumuz kahvenin duvarında bu sloganı görünce ürperdim. Frankfurt'un Solcu kült kitapçısı Ypsilon'un kahvesinde, duvarda o slogan da yazıyordu ve orada diğer unutulmaz sloganlarla beraberdi, ama aramızda konuştuğumuz konular farklıydı. Şimdi Ortadoğu'daki yeni gelişmeler ve Türkiye, tartışma konumuzdu. Almanya'da herkesin tanıdığı büyük bir entelektüel de yanımızdaydı ve birçok kitabını okuduğum bu örnek adamla birçok konuda hemfikir olduğumu anlamak, benim için günün en büyük ödülü ve sevinci oldu. Ho Chi Minh, tüm sohbet boyunca bizimle birlikteydi. Sonra bana yapılan hoş sürpriz...
Bir Vietnam lokantasına gittik ve orada da Ho amcanın kocaman bir resmi bizi karşıladı. Eski Sol yaşıyor ve herkes birbirini tanıyor, eskisi gibi tartışıyor, düşünüyor. Lokantanın sahibi Alman bir aktivist. 1968'lerde Vietnam yanıp yıkılırken oraya gidip orada üniversite eğitimi alan bir öğrenci. Sonra şehrine geri dönmüş ve yılllar yıllar sonra bu lokantayı açmış, Ho Chi Minh'i de unutmamış...
Vietnamlılardan daha Vietnamlı olduğu söylenen bu Alman devrimciyle ne yazık ki tanışamadım, ama Vietnam'a gitmiş kadar oldum. Bu yaz başında güney Çin'e neredeyse Vietnam sınırına kadar gitmiştim, galiba bundan sonra Ho Amca'nın ülkesini görüp O'nu da ziyaret edeceğim...
Ho Ho Ho Chi Minh,
Daha fazla Vietnam,
Ernesto'ya bin selam...
Vietnamlılar şaka maka koskoca ABD'yi yenip, dünyanın gidişatını değiştirdiler. Şimdi politikanın lüzumu yok, ayrıntısına girmeyeceğim, ama gerçek 1968'li entelektüellerle sohbet ederken bulunduğumuz kahvenin duvarında bu sloganı görünce ürperdim. Frankfurt'un Solcu kült kitapçısı Ypsilon'un kahvesinde, duvarda o slogan da yazıyordu ve orada diğer unutulmaz sloganlarla beraberdi, ama aramızda konuştuğumuz konular farklıydı. Şimdi Ortadoğu'daki yeni gelişmeler ve Türkiye, tartışma konumuzdu. Almanya'da herkesin tanıdığı büyük bir entelektüel de yanımızdaydı ve birçok kitabını okuduğum bu örnek adamla birçok konuda hemfikir olduğumu anlamak, benim için günün en büyük ödülü ve sevinci oldu. Ho Chi Minh, tüm sohbet boyunca bizimle birlikteydi. Sonra bana yapılan hoş sürpriz...
Bir Vietnam lokantasına gittik ve orada da Ho amcanın kocaman bir resmi bizi karşıladı. Eski Sol yaşıyor ve herkes birbirini tanıyor, eskisi gibi tartışıyor, düşünüyor. Lokantanın sahibi Alman bir aktivist. 1968'lerde Vietnam yanıp yıkılırken oraya gidip orada üniversite eğitimi alan bir öğrenci. Sonra şehrine geri dönmüş ve yılllar yıllar sonra bu lokantayı açmış, Ho Chi Minh'i de unutmamış...
Vietnamlılardan daha Vietnamlı olduğu söylenen bu Alman devrimciyle ne yazık ki tanışamadım, ama Vietnam'a gitmiş kadar oldum. Bu yaz başında güney Çin'e neredeyse Vietnam sınırına kadar gitmiştim, galiba bundan sonra Ho Amca'nın ülkesini görüp O'nu da ziyaret edeceğim...
Ho Ho Ho Chi Minh,
Daha fazla Vietnam,
Ernesto'ya bin selam...