13 Sayısının uğuru ve uğursuzluğu!

Ayların Cumaya denk gelen 13'üncü günlerinde parmaklarının ucuna basarak gezen bir arkadaşım oldu. Batıda bu gün ve ondan ziyade 13 sayısı uğursuz sayılır. Bu olayın en abartıldığı yer de Amerika'dır kuşkusuz, -13'üncü katlar, hatta 13 numaralı koltuklar yoktur mesela...
Doğu hayattan korkmaz; doğan, "doğuşan" bir yer. Eskiden tüm göçebe çadırlarının girişi Doğuya, yani "Göğe" bakarmış. Eski Göçebe (ve Çin) geleneğinde Doğu, Mavi renkle sembolize edilir malumunuz. Batı, Ak'tır (Beyaz) ve aynı zamanda ölümün de rengidir Doğuda. Batılıların 13 sayısından çok irkilmeleri irkilticidir ve bu acaip duruma takılmış kulp da çok ürkütücüdür...
Baphomet diye adlandırdıkları garip bir gizli sembole sahip Templer/Tamplier tarikatının büyük şefiyle ilgili çok bilinen bir hikayedir. Kudüs'te Süleyman'ın Mabedi'ni bulup oradaki "değerli hazineyi" aldıkları, bu hazinenin Kutsal Kase olduğu söylenen Haçlı Tarikatı, Türklerin Savaşçı Dervişlerine benzer bir kurumdur ama acaip bir şekilde para (ve faiz) delisidir. Kudüs'ten kovulduktan sonra Avrupa'nın ilk enternasyonal bankerlik ağını kurmuşlardır. Onların zenginliğine göz diken Fransız Kralı Güzel Filip (IV. Philipp), kendisini üye kabul etmeyen tarikata bir komplo kurdurur. Paris'te ve başka Fransız şehirlerindeki askerlerine birer gizli emir gönderir. Emir, 13 Ekim 1307 Cuma günü açılır ve uygulanır. Tarikatın tüm bilinen (yakalanabilen) üyeleri yakalanır. Suçları, dine karşı gelmek, cadılık ve kendi aralarında eşcinsel ilişkiye girmektir. Hiçbir zaman kanıtlanmamış bu suçu, korkunç işkenceler yaparak, tarikatın son lideri Jacques de Molay'a ve diğer bazı üyelere kabul ettirirler. Jacques de Molay, yakılmak üzere iki tarikat üyesiyle aynı kazığa bağlandıktan sonra ölmeden önce, tarikatının temiz olduğunu haykırır ve Tanrı'dan yardım ister, sonra da Güzel Filip'i ve onunla ittifak halindeki Papa'yı lanetleyip, bir yıl geçmeden Tanrı'nın huzurundaki tanrısal mahkemeye çağırır. Kral ve Papa, bir yıl geçmeden ölürler.
Batıda 13 sayısı hep batış tarafından ele alınır. Mesela Hz. İsa'nın 13'üncü havarisi nedense hain Yudas'tır -böyle bir numaralandırma hiçbir eski kaynakta mevcut olmamasına rağmen. Halbuki Yahudi geleneğinde ayın 13'ünün Cumaya denk gelmesi uğurlu sayılır. Aynı şekilde 13, Moğolların da, İtalyanların da uğurlu sayısıdır. Japonya'da 13 uğurludur. Hintliler, ölünün ardından 13'üncü günde Tehranvi yaparlar. Ve Hristiyanlıkta 13, Oniki Havarisinin başındaki Hz. İsa'nın sayılması daha doğalken, bu 13 korkunun nedeni "bilinmemektedir"!
Onüç sayısı, bugünlerde yeniden konumuz. Çünkü 21 Aralık 2012 tarihi, Maya Takviminde 13.0.0.0.0 olarak ifade ediliyor ve biz de bunu merak ediyoruz elbette. Kutsal Maya Takvimi Tzolkin'in 13'üncü son Baktun'unun (1618-2012) 13'üncü son Lamat'ında (1992-2012) yaşıyoruz. Ve buradan, onüç sayısından neden bu kadar tırsıldığını veya önemsendiğini anlıyoruz. Çünkü 13 sayıdan ve 20 işaretten oluşan Maya Takvimi'nin -evrenin işleyişi konusunda bir anahtar olması muhtemel- 13'üncü evresinin sonu, kestirmesi/anlaması yor bir yeni başlangıç anlamına geliyor. Öylesine yeni ki, bu takvimi yazanlar, 13'üncü son Lamat sonrası için bir takvim yazmaya bile gerek duymamışlar -iPad'leri olmamış, uçağa binmemiş, para kullanmamış, hatta metal araç ve at/eşek kullanmamış arkaik bir uygarlığın, ufkunun son noktası. Demek ki 21 Aralığa kadar bile herşeyi hesaplayabilenlerin bile ötesine aklının pek ermeyeceği bir noktaya doğru ilerlemek meselesi!..
İnsanın otomatik reaksiyonudur: Bilmediğin şeylerden korkarsın -hele ölümle falan da ilişkiliyse...
Ama bilmediğin bir şeyden...
13 sayısı, nereden baktığınıza bağlı: Batıdan bakınca batırgan, Doğudan bakınca doğurgan görünüyor...
Ve ben çocukları çok severim!